Çocuklar çizmiş oldukları şeyler veya boyamış oldukları nesneler ile aslında bizlere ne demek istediklerini anlatabiliyorlar.

Çocukların çizmiş olduğu resimler veya karalama olarak adlandırabileceğimiz görseller, aslında onların iç dünyasını yansıtmaktadır. Resim yapmak, aynı zamanda çocuğun iç dünyasını yansıttığı gibi el ve göz koordinasyonunu ve zihinsel kapasitesini de ölçmenize yardımcı olan bir faaliyettir. Her yaşın kendine özel bir dönemi olduğundan dolayı, çocuklar ilk çizim yapmaya başladıkları andan itibaren takip edilmelidir. Bu sayede hem çocuklarınızın ev ortamında, hem de okul ortamında nasıl bir iç dünyada olduğunu anlayabilir ve herhangi bir problem görüyorsanız, önleminizi erkenden alabilirsiniz. 

Nasıl anlamak mümkün? 

Çocuklar kullandıkları çizgiler ve renkler ile ruhlarında yaşamış oldukları sıkıntıları kağıda dökerler. Çizdikleri şeyler kimi zaman bize kimi zamanda anlamsız gelse bile, aslında onlar için büyük anlamlar ifade edebilir. Yapmış oldukları resimleri, iyi bir analizden geçirerek psikolojik durumları hakkında detaylı bilgiye de ulaşabilirsiniz. 

Pedagogların da sıklıkla kullanmış olduğu bu yöntem, tek başına bir çocuk hakkında bilgi vermese de belirli doneler ile birleştirildiği zaman çocuğun iç dünyası, aile yapısı ve psikolojik durumu hakkında yol gösterici olabiliyor. Örneğin, annesini veya babasını kaybetmiş bir çocuk resimde ağırlıklı olarak siyah rengini kullanabiliyorken, kızgın olan bir çocuk kırmızı rengi ağırlıklı olarak kullanabiliyor. 

Elbette ki bu resimler kesin olarak bir kanıt sayılmamakla birlikte tek başımıza kesin bir yargıya da varmamız zor. Bu nedenle de çocuklarınızın çizmiş oldukları resimleri inceleyerek sizin tuhafınıza giden veya olağanın dışında bir durum görürseniz, bir çocuk psikoloğuna/psikiyatrisine veya çocuklarınızın okulundaki öğretmenlerine danışmanız gerekiyor. 

Örnek verilecek olursa, okulda bir öğrenci çizmiş olduğu aile resimlerinde sürekli babasının yüzünü karalıyor veya çizmek istemiyor. Bilinçli ve gözlemci olan öğretmeni, ailesi ile bu sorunu konuştuğunda,  babasının pek de iyi bir babalık görevini yerine getirmediği, şiddet uyguladığı ortaya çıkıyor. Bu nedenle de hem anneler hem babalar hem de öğretmenler, özellikle anaokulundaki çocukların çizmiş oldukları her bir nesneye veya boyadıkları her bir renge dikkat etmelidir. Bu sayede var olabilecek bir sıkıntının önüne geçebiliriz.